Kayıtlar

Eylül, 2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor
Resim
   Ahmed Yesevi Dergâhı boşu boşuna XII. Yüzyıl ortalarında meydana çıkmamıştı. Bunun bir görevi vardı. Ahmed Yesevi Ocağından yetişenler olarak ta telâkki edilen Horasan Erenleri bir amaca hizmet etmekteydiler; Horasan Erenleri, Türklerden müteşekkil idi. Bunlar Arapça ve Farsça yerine Türkçe konuşuyorlardı. Türk kültürüne de vakıftılar. İslamlaşmakla Türklüklerinden vazgeçmiş değillerdi. Bu nedenle onlara Baba dendi. Tutucu ve yobaz da değildiler. İmam Gazali gibi ilmi, matematiği, felsefeyi, akıl ve mantığı Eşari zihniyetindekiler gibi kâfirlik olarak ta nitelemiyorlardı. Hatta içlerinde içki içenler bile vardı. Onları hor görmüyor dışlamıyorlardı.  İslamı; kelime şehadet getirmek, iyilik yapmak ve zekat vermek olarak öğrenmişlerdi. Her türlü bağnazlıktan arınmıştılar. Onları yetiştiren ise; Ahmed Yesevi Ocağıydı... (Oğuzların İsyanı/Fahrettin Öztoprak/Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı yayınları sayfa:220-221)
Resim
  Kardeşlik Teşkilatı olarak günümüze kadar kabul edilen Ahiliği, Ahi Evrenin kurduğunu biliyoruz.  O da, Hacı Bektaşla Horasandan gelenler arasındaydı. Anadoluya Türkçülük ceyeranını kuvvetlendirmek için gönderilmişti. O kurduğu teşkilata bağlı olanlara Ahi adını vermişti ama, bu ağı kelimesinin bozulmuş bir şekliydi.  Ağı demek Türkçede zehir demektir. Evran ise büyük yılan (Ejderha)dır. O Türklüğü ve Türkçülüğü ortadan kaldırmak isteyenleri yok etmek gibi bir amaca sahipti. Yılan bu nedenle Türklerde dokunulmazdı.  (Oğuzların İsyanı/Fahrettin Öztoprak/Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı yayınları sayfa:222)  
Resim
   ULU TÜRK BİLGE EREN AHİ EVREN VE AHÎLİK İLKELERİ: İyi,doğru, dürüst, temiz ve çalışkan olmak İyi huylu ve güzel ahlâklı olmak Eline,Diline ve Beline hakim olmak İline, yurduna sahip çıkmak Töreye uygun yaşamak Bir olan Tanrı'ya inanmak, Tanrı'dan gayrısına tapmamak, Kula kul olmamak Yaratılana hikmet nazarı ve sevgi ile bakmak Şefkatli ve merhametli olmak Doğa ve canlılara zarar vermemek Adaletle davranmak, kötülük yapmamak İşinde ve hayatında, kin, haset ve gıybetten kaçınmak Yalan söylememek, doğru sözlü olmak İki yüzlü olmamak, emanete sahip çıkmak Ahdinde, sözünde ve sevgisinde vefalı olmak. Gözü, gönlü ve kalbi tok olmak Şefkatli, merhametli, adaletli, faziletli, iffetli ve dürüst olmak Cömert, ikram ve kerem sahibi olmak Küçüklere sevgi, büyüklere karşı edepli ve saygılı olmak Alçakgönüllü olmak, büyüklük ve gururdan kaçınmak Başkalarının ayıp ve kusurlarını örtmek, gizlemek ve affetmek,doğru yolu göstermek Kötü söz söylememek, hataları yüze vurmamak Dost ve arkadaşla...
Resim
KARACAKURT DESTANI Çok eski çağlarda, Oğuz yurdunda Bozokların yaşadığı bölgede büyük bir kıtlık yaşanmış. Bunun üzerine Bozok obasının bilge ileri gelenleri, ak sakallı atalar ve ak saçlı analar, Bozok Boybeyi’nin başkanlığında toplanarak keneş yapmış ve göç etmeye karar vermişler. Uzak yolları, ıssız çölleri, dar vadileri, büyük geçitleri ve sıra dağları aşmışlar. Kuzeyde, dağ eteklerinin ovalara uzandığı; gürül gürül nehirlerin, berrak suların aktığı, büyük otlakların bulunduğu yere ulaşınca burada yurt tutmaya ve yaşamaya karar vermişler. Obalarını, çadırlarını kurmuş; bu cennet köşesinde yurt tutmuşlar. Bozok obası rahata erdiğini zannetmiş; meğer o bölge vahşi kurtların yaşam alanıymış. Bozok boyunun çobanları koyun sürülerini güderken, sürüler kurtların saldırısına uğramış. İki çobandan biri ölmüş, diğeri ise yaralanmış; sürünün çoğu kurtların kırımına uğramış. Bunun üzerine Bozok obasının ileri gelenleri keneş toplamış, sürülerine zarar veren kurtları öldürmek için sürek avı ya...