Kayıtlar

Resim
   "TÜRKMEN" DEMEK "BEN TÜRKÜM" DEMEKTİR... Türkmenem Kurt soylu Türk benem Altaylardan Tunaya Oğuz boylu Türk menem Bazıları "Türkmen" sözcüğü ile "Türk" sözcüğünün farklı kavramlar olduğunu iddia eder. Oysa "Türkmen" demek "BEN TÜRKÜM" demektir. Kaşarlı Mahmud, Dîvânu Lugâti't-Türk adlı eserinin “Türk” bahsinde konuyu şöyle açıklar:  “Türk, adını Ulu Tanrı vermiştir…Tanrı onlara ad vermeyi kendi üzerine almıştır…Onlara kendi ordum demiştir. Bununla beraber Türklerde; güzellik, sevimlilik, tatlılık, edep, büyükleri ağırlamak, sözünü yerine getirmek, sâdelik, öğünmemek, yiğitlik, mertlik gibi övülmeye değer, sayısız iyilikler görülmektedir... (Onlara sorulan) "Kim sen: Sen kimsin? sorusunun yanıtı TÜRKMEN: “BEN TÜRKÜM”dür." Atatürk'ün dediği gibi: “Ne mutlu Türküm diyene!” Fatih Mehmet Yiğit
Resim
   Aslanın; erkeği, dişisi olmaz. Aslan, aslandır. (Türk Atasözü) Ulu Türk Bilge Eren Hacı Bektaş Veli'ye bir gün sorarlar: Kadınlara, kız çocuklarına neden bu kadar değer veriyorsunuz..? Hünkar Şöyle cevap verir: Erkek aslan, aslan da;  Dşi aslan, aslan değil mi..? Erkek dişi sorulmaz, muhabbetin dilinde, Hakkın yarattığı her şey yerli yerinde. Bizim nazarımızda, kadın erkek farkı yok, Noksanlık eksiklik, senin görüşlerinde... TÜRK BİLGELİĞİ
Resim
  TÜRK BİLGE EREN HACI BEKTAŞ VELİ VE KURT YAVRUSU: Bir grup yolcu, Sulucakarahöyük'te Yurt tutan, Ocak tutuşturan Bilge Alp Eren Hacı Bektaş'ı görmek; ondan himmet ve dua (esenlik ve alkış) almak ziyaret için yola koyulurlar. Yolcular, yol üzerinde sazlık bir yerde konakladıklarında oracıkta oynaşan (canavar) kurt yavrularını görürler gruptan birisi kurt yavrularından birinin boynuna çan, çıngırak takar. Yavrular korkup birbirinden kaçmaya başlar, yavru kurdun annesi gelir o da yavrusuna yaklaşamaz. O gruptakiler bu duruma güler eğlenirler. O gruptan birisi: “gelin etmeyin, erenler ziyaretine gidiyoruz, bu doğru bir iş değil. Hayvanlar, bunun sesini duyunca korkudan, kaçmadan kendilerini helâk ederler” Dediyse de sözünü dinletemez. Daha sonra yolcular; yollarına revan olurlar, Sulucakarahöyük’e gelirler. O sıralarda Bilge Eren Hacı Bektaş, Kırşehire gitmiş ve Bilge Eren Ahi Evren'le Gölpınarı'nda sohbet ediyormuş. Bunlar da Hünkâr'ın orada olduğunu duyup oraya v...